Turco | Inglés | |
---|---|---|
General | ||
General | şarap gibi | vinous adj. |
Turco | Inglés | |
---|---|---|
Colloquial | ||
Colloquial | şarap gibi yıllanmak | age like wine v. |
Gastronomy | ||
Gastronomy | şarap yapımında bir şarabın kendine özgü karakterini veren toprak, iklim ve çevre gibi faktörlerin birleşimi | terroir n. |
Gastronomy | yumurta sarısı şarap ve hardal veya karabiber gibi tuzlu çeşni kullanılarak yapılan bir tür sos | sabayon n. |
Gastronomy | genellikle bira ve şarap gibi içeceklerden oluşup içinde deniz ürünleri veya sebzelerin pişirildiği, badem ezmesi ve baharatlarla lezzetlendirilmiş sos | gravy [obsolete] n. |
Chemistry | ||
Chemistry | şarap gibi kokan | oenanthic adj. |
Archaic | ||
Archaic | (şarap, bal gibi sıvıyı) üzerindeki köpüğü alarak arıtmak | despumate v. |
Modern Slang | ||
Modern Slang | yıllanmış şarap gibi yaşlanmış/yıllanmış | aged like fine wine adj. |
Modern Slang | şarap gibi yaşlanmış/yıllanmış | aged like fine wine adj. |